Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi
Süleyman Efendi nâmında bir zâtın oğlu olan Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi, Osmanlı hat san’atının en değerli hattatlarından biri olmakla beraber, evâ’il-i hâline dâ’ir ma’lûmât pek azdır. Küçük yaşta olduğu halde hıfzını ikmâl ile hâfızlar zümresine duhûl eylemiş, daha sonra hüsn-i hatta heves ile Konyalı Ebû-bekir Râşid Efendi’den aklâm-ı sitte dersleri alarak, H. 19 Rebi’ü’l-evvel 1181/M. 15 Ağustos 1767 tarihinde icâzet almış olduğu bilinmektedir.
Kısa zamanda Hâfız Osmân ekolünün en önemli mümessillerinden biri olarak iştihâr eden Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi, bu münasebetle Galata Sarayı gılmânına hüsn-i hat ta’lîmine me’mûr edilmiş ve daha sonra da şehzâdegân hazerâtının hat mu’allimliğine ta’yin edilmiştir. Ancak sarayda gözetim altında tutulan Şehzâde Mustafa ile Şehzâde Mahmud’un derslerine şifâhen değil de, alışılmışın dışında mektub yoluyla devam etmiştir.
Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi Kimdir
Şehzâde Mahmud’un 1809’daki cülûsu üzerine kâtib-i sultânî olup ser-halka-i hoş-nüvisân makamına nâ’il olarak, “da’î-i hass-ı cenâb-ı cihân-bânîlerinde” bulunmuştur. H. 1231/M. 1815 senesinde sultanın inâyetiyle Hac farîzasını ifâ eylemek üzere İstanbul’dan ayrıldığında görevini Mustafa Rakım Efendi’ye terkeden Mehmed Vasfî Efendi, avdetinde tekrar yazı ile meşgul olmaya başlamış ve bu hal üzere iken H. 9 Rebi’ü’l-ahir 1247/M. 17 Eylül 1831 tarihinde vefât ederek, Üsküdar Karacaahmet’te, Şeyh Hamdullah merhûmun civârına defnedilmiştir.
Bir şâkirdine verdiği icâzetnâmeye “Kelime-i Vâhide’yi iki satırda bölmemek, Hazret-i Peygamber’in ism-i şerîfi zikrolundukda (sallallahü ‘aleyhi-vesellem) yazmak, ebnâ-i cinsi üzerine ta’azzum etmemek (aile büyüklerine kibirlenmemek) şartı ile” izin yazısı düşmüş olması, dindârlığının ve tevâzu’unun derecesini göstermeye kâfîdir. Ayrıca burada olduğu gibi icâzet metnini Türkçe yazmak da, ona özgü bir tavır idi.
Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi Hayatı
Hat ü Hattatân’a nazaran Seyyid Mehmed Tâhir Efendi tarafından yazılmış olan mezartaşı bugün mevcut olmayıp Merâkid-i Mu’tebere’de mukayyed kitâbesinin metni şöyledir:
Merhûmun bugün gerçekten de müze ve koleksiyonlarda müte’addit âsârı mevcûttur. İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi’ndeki H. 1202/M. 1787-1788 tarihli mushâf-ı şerîfidir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi’ndeki Bânet Su‘ad Kasîdesi, hatt-ı nesihteki kudretinin şâhididir. Ayrıca Mustafa Aşir Efendi Kütüphânesi’nin vakıfnâmesini de H. 1214/M. 1799 yılında nesihle yazmış olan Mehmed Vasfî Efendi’nin, yine Topkapı Sarayı’nda eski tarzda bir Sultan Mahmud tuğrası vardır.
Lâleli Cami’nin kapıları üzerindeki kitâbeler ile Beyoğlu’ndaki Gâzî Hasan Paşa Çeşmesi’nin H. 1195 tarihli inşâ kitâbesini celî sülüsle kaleme almış olan Mehmed Vasfî Efendi, celî sülüste de Mustafa Râkım Efendi’den evvelki Türk hattatlarının en kudretlilerinden biri idi.
Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi Sanatı
Gerek Galata Sarayı’na mu’allim olduğu dönemde ve gerek daha sonra pek çok hattata meşk vermiş olan Mehmed Vasfî Efendi, eserinde tilmizlerinin sayısının yüzelli civarında olduğunu beyân etmektedir. En meşhur öğrencisi ise hiç şüphesiz Sultan Mahmud’dur.
Onun dışında Çömez Mustafa Vâsıf Efendi, Hâfız Mehmed Râşid Efendi, Ahmed Şâkir Efendi başta olmak üzere Alî Nâmık Efendi, Mehmed Râşid Efendi ve İsmâ‘il Kadızâde Mehmed Râsim Efendi, Mehmed Zihnî Efendi, Sâfizâde Ahmed Zihnî Efendi, Türbedâr İsmâ‘il Zühdî Efendi, Abdî Dede, Bostânî Ahmed Ağa, Seyyid Mehmed Hulûsî Efendi, Seyyid Mehmed Refi’î Efendi, Seyyid Mehmed Hicâbî Efendi, Cezâ‘irî Mehmed Reşîd Efendi, İmâmzâde Seyyid Mehmed Râsim Efendi, Seyyid Kasım İzzet Efendi ve Mehmed Emîn Niyâzî Efendi’nin isimlerini zikredebiliriz. Ayrıca Abdülfettah Efendi‘nin de ondan mücaz olduğu rivayet edilmektedir.
Sizde Antikalarınızı Değerinde, Nakit Olarak Satmak için, Aşağıdaki seçeneklerden Bizlere ulaşabilir. Antika Hakkında Bilgi Alıp, Anında Antikalarınızı Satabilirsiniz. Detaylı Bilgi İçin İletişime Geçiniz..